10 Ocak 2008 Perşembe

Gerçekliğe dair...

"panta rhei" yani "Her şey akar". Herakleitos'un ortaya koyduğu materyalist yaklaşım...
Evet her şey akar...
Yolda yürürüm, önümde sistemler akar, gözle görülmeyen ama insanlar tarafından yaratılmış kurallar akar;
başımın üstünde gök akar,
ayağımın altında toprak akar...
Aslında ben dururum da yol akar...

Sevinirken ve üzülürken, öğrenirken ve unuturken, çabalarken ve pes ederken, korkarken ve korkunun içinden geçip giderken;
hayata dair bildiklerimiz, duygularımızı şekillendiren bilinç hep akar...
Bu toprak, bu su, bu gök; yıldızlar, bulutlar, insanlar ve onlara dair olanlar...
Tarih akar...

Vapur seferleri, her saatin çeyrek geçelerinde ve çeyrek kalalarında, beşiktaştan kadıköye ve yine kadıköyden beşiktaşa... Bu düzen(!) böyle akar...
Sonbahar, kış, ilkbahar, yaz; mevsimler akar...
Ve oğlak ve yengeç; dönenceler akar, ekinoks kayar da günler yine de akar...
Boşlukta dolanan yerküre bir çarşafın üzerindeki bilya gibi akar...
O boşlukta Euklit(Eukleides)'in zihni akar...
Doğanın içinde şekiller, morfolojide aktığı gibi akar da akar...
Akışkanlar akar, mekaniği değişir.
Da Vinci suya çöpü atar, su akar, çöp değişir.

Dali zamanın içinde kaybolur, gerçeklik akar...

Hayatın içinde uğraşlar, çabalar, hayaller, rüyalar, planlar, hedefler, sevgiler ve sevgisizlikler akar...
İnsanlar devinir de hayat içlerinden akar...
Hatta özgürlükler bile akar...
Benim özgürlüğüm akar, değişir. Benim özgürlüğüm seninkinden farklılaşır ve
seninki de benimkinden.
Özgürlük de çeşitlenir.Mavisi ton değiştirir.
O mavi ruhuma akar, ruhum değişir...

Her şey olur, her şey büyür
her şey geçer, hayat kalır.
Hayat akar...
Zaman akar...
Gerçeklik akar...
Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Algılar akar...
Düşlerim, hayallerim, umutlarım akıp gider de bu akış içinde,
bana kala kala bir küçük mavi kalır...

2 Ocak 2008 Çarşamba

Siular Maviyi Seçti...

Onlar boyun eğmediler.
İçgüdüsel hırslarını uslanmış çocuklar gibi terk eden topluluklar, kendilerini doğanın şevkatine bıraktılar.
Onlar Kızılderililer, bir su birikintisinin yüzünü yalayan rüzgarın sesini ve kokusunu severler.
Çam ormanlarının kokusunu taşıyan ve yağmurlarla yıkanıp temizlenmiş meltemleri severler.
Hava önemlidir onlar için.Ve o havayı koklayanlar önemlidir.
Ağaçlar, hayvanlar ve insanlar aynı havayı koklarlar.

Ve belki de nesli tükenmekte olan Kızılderililerin son örneklerinden olan Siular, ABD emperyalizmine hayır diyerek Maviyi seçtiler.Siular, bağımsızlıklarını ilan ettiler.
Belki bunun bedeli ölüm olacak onlar için ama ruhları hep Özgür kalacak.
Yaşasın Mavi Siular...