2 Şubat 2009 Pazartesi

Aykut BARKA'nın ardından...

Benim üniversiteye girdiğim yıldı. Okuyacağım alana uzak da olsa 'Deprem' konusuna merak salmıştım ve nedir, nasıl olur, neden olur gibi soruları kendime soruyordum.
Dediler ki; "Aykut Hoca'yı okumadan bu konuda aydınlanamazsın. Fayın kalbine kadar inmiş, hatta oraya öğrencilerini de davet edip üstüne bir de şarap ısmarlamış biridir kendisi.
O,
herkese olduğu gibi, hem kalbini ve bilgisini hem de odasını öğrencilere açmış bir insandır. Zira dünyanın bir başka yerine de gitsen, yerbilimleri konusunu araştıracaksan önce Aykut Barka'yı okuyacaksın derler adama."...
Ben de tamam dedim başladım araştırmaya.
Araştırdıkça ilgi alanım farklılaştı. Yerbilimlerine merak salmıştım ama merakım bir yerbilimcinin hayatını anlamaya yönelik değişti.
Aykut BARKA'yı, bir İNSANı, bir bilimadamını anlamak; ne binlerce kitap okumaktan ne de
beyninizin zeka kıvrımlarını oynatmaktan geçiyor. Bu tamamen insani bir duygu ve bir hayal...
Ve işte bugün,
ölümünün ardından tam yedi yıl geçtikten sonra,
bir bilimadamını, Aykut BARKA'yı anlamanın verdiği huzuru yaşıyorum.
Onun bilime olan inancını, öğretme isteğini, hayata dair tutkularını anlamanın mutluluğunu ve daha da ötesinde İNSAN olmanın tüm gereklerini yerine getiren birinin, hayatım boyunca hiç görmesem de, tanışmasam da, varlığını hissedebiliyorum.
İşte bu sebepten, seni saygıyla anıyorum Aykut Hocam...