25 Eylül 2009 Cuma

Bir Miras...

Ben, manevi miras olarak hiç bir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum.
Benim manevi mirasım ilim ve akıldır.
Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında, belki gayelere tamamen eremediğimizi, fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir.
Zaman süratle ilerliyor; milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur. Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.

Mustafa Kemal Atatürk

7 Eylül 2009 Pazartesi

Bir Bakmışım...

İşte geldi yine sonbahar.
Bulutlarıyla ve yağmurlarıyla merhaba dedi Eylül, renkleri çaldı, bıraktı yine grileri,kahveleri...

Güzel coşkulu bir yazdı oysa. Assos'u, Ayvalığı, Cundası... Yeşili, mavisi... Ne çabuk da bitti.
Bir Bakmışım gelivermiş sonbahar.

Şikayetçi değilim ama...
Şikayetçi değilim Eylülden ve renklerinden.
Şikayetçi değilim bir anda içimi kaplayan bu huzurlu sakinlikten.
Sorgulamıyorum bu sebepten Eylülü.
Belli ki o da beni...
Sormasın zaten kim olduğumu...
Nereden geldiğimi...

Gözlerimdeki bu kırmızı bulutların sebebini...
Ve kulağımdaki ezginin telini...
İşte yine o büyük beyaz bulutlar...
Sevdalı olmalılar, böylesine sarmaş dolaş olduklarına bakılırsa...

Geldi Eylül sakladı güneşi beyazların arkasına.
Biliyoruz ordadır yine ama...
Ara sıra dil çıkartsa da güneş, Eylül varken hükmü yoktur onun.

Sonbaharı sevmek güzeldir kanımca.
Sevdikçe daha güzel olduğunu bilerek...