30 Aralık 2008 Salı

2008 --> 2009

Bitti bitiyor derken, bitti işte 2008.
Ne değişecek onu da bilmiyorum 2009'da.
Hava aynı mavi buralarda...
Var mı beklentim? Vardır elbet kendimce.
Ufak,tefektir de vardır yine...
Yılın yenisini bilmiyorum ancak eskisinin son gününde bombayı yurdumun nacizane sarhoş vatandaşı patlatmış görünüyor.

Parkta bulduğu telsiz ile;

Sarhoş vatandaş: Merkez yardım istiyorum.
Merkez: Kodunu söyle
Sarhoş vatandaş: Ben kodsuz adam
Merkez: Adres ver nereye yardım istiyorsun?
Sarhoş vatandaş: (Adresi veriyor)
Merkez: Sana iki ekip gönderdim geliyorlar.
Sarhoş vatandaş: Merkez beni seviyor musunuz?
Merkez: Seni seviyoruz biraz bekle ekip geliyor.
Sarhoş vatandaş: Nasıl hizmet veriyorsunuz?...

Gelen ekipler sarhoş vatandaşı gözaltına almışlar ve telsize de el koymuşlar
:D
İki Sıfır Sıfır Dokuz...
Yürü git biz bu işte yokuz... :)

18 Aralık 2008 Perşembe

"Puslu Kıtalar Atlası"

"Ey parlak yıldız, seherin oğlu, göklerden nasıl düştün!
Sen ki, milletleri devirdin, nasıl yere yıkıldın!
Ve kendi yüreğinde derdin:
Göklere çıkacağım,
tahtımı Allah'ın yıldızları üzerine yükselteceğim
ve ta kuzeyde cemaat dağında oturacağım:
Bulutların yüksek yerleri üzerine çıkacağım,
kendimi Yüce Allah gibi edeceğim."
İŞAYA 14:12

İhsan Oktay Anar'ın ilk romanı;
Puslu Kıtalar Atlası...
Osmanlı zamanında Konstantiniye'de geçen, hayaller üstü ve rüyalar içi bir hikaye...
Göklerin yer olduğu yerde, bini bir paradan satan, dediği dedik,çaldığı düdük olanların hikayesi...
Hayali gerçek sananların, geceleri uyumak için değil rüyaya dalmak için yatanların hikayesi...

İçinde Descartes'in felsefesi de var Planck'ın Kuantum fiziği de.
Tabii içine girebilene, girip de görebilene ;)

"Boşluğun üzerine yüzeyi yayar
ve hiçliğin üzerine dünyayı asar"
EYÜB 26:7