17 Haziran 2016 Cuma

UÇAK GEMİSİ: Özgürlüğe İnanış

UÇAK GEMİSİ bir milletin yeniden doğuşunun hikayesi...
Geçmişini unutan, geleceğini yitirir. 
Prof. Dr. İlber ORTAYLI'nın sunduğu fragman

Kitabın önsözü;“Önce senaryo yazılır, sonra senaryonun filmi çekilir. Okumak üzere olduğunuz senaryo, gerçek hayatta önceden Türk Milleti tarafından çekilmiştir.”
İşte kitaptan birkaç anekdot: 
Denk Kayıkları
Fırtınalı havada Rusya’dan cephane getiren gemiler açıkta demirliyor ve o fırtınada kayıklar gemilerin yanına açılıyor. Karadeniz’in dev dalgaları kayıkları gemi hizasına denk getiriyor. O sırada cephane sandıkları sandallara itiliyor. Kayıkların ismi bu yüzden Denk Kayıkları.
Savaş uçaklarının Almanya’dan teslim alnıması ise başlı başına bir hikâye konusu.
Almanya 1. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkmış; ordusu terhis edilmiş ve elinde kullanamadığı uçaklar var. Ankara hükümeti de o uçaklara talip olmuş. Ancak yine Almanya’da savaş sonrası enflasyonist ortam var. Alman Borsası’nda spekülatif kazançlar söz konusu. Uçakların parasını teslim etmek üzere Almanya’ya giden Saffet (Arıkan) ve Nuri (Conker) Beyler, bir bankere rastlıyorlar. Banker, parayı borsaya yatırmalarını tavsiye ediyor. 29 uçak yerine 190 uçak satın alabileceklerini söyleyerek, Nuri ve Saffet Beylerin aklını çeliyor. Para borsaya yatırılıyor ve kaybediliyor. Ankara’da kıyametler kopuyor. TBMM’de Nuri ve Safet Beylerin idamları isteniyor.
Fransa’nın Ankara hükümetini resmen tanıması;
İstanbul’dan Anadolu hareketine katılmak üzere yola çıkan bir gemi, Karadeniz’deki Fransız Donanması’na ait bir savaş gemisine yakalanıyor. Hep birlikte İstanbul’a dönülecek. Gemide yer alan Türkler, içinde bulundukları vaziyetten kurtulmak üzere bir plan yapıyorlar. Kendi aralarında dümenden kavgaya tutuşuyorlar. Fransızlar kavgayı ayırırken, silahlarını ele geçirecekler ve Fransızları esir edecekler. Ancak Fransızlar pek oralı olmuyorlar. O sırada B planı devreye giriyor ve Türkler kendi aralarında horon tepmeye başlıyorar. Eğlencenin cazibesine kapılan Fransızlar horonu izlemeye dalıyorlar. O sırada Türkler Franızlar’ı komutanlarıyla birlikte esir ediyor. Fransız hükümeti, esirlerin serbest bıraklıması karşılığında TBMM ile bir anlaşma imzalıyor.