11 Ekim 2015 Pazar

Fuat Avni "Kim"dir?

Yazsam olmuyor, yazmasam olmaz...

Büyük bir acıya uyandık dün sabah.
Ankara'da patlayan iki bomba, yitip giden nice canlarla...

Türkiye'de büyük, kirli bir oyun oynanıyor.
"Fuat Avni" denen bir tweeter hesabı ortaya çıkıyor, yapılacak polis baskınlarını, göz altıları bir gün önceden haber veriyor.
Kullanılan "korkma, titre" gibi karamizahi üslup BİZde sempati topluyor.
Bilinçaltımız bu hesaptan gelen bilgilere günbe gün daha bir inançla yaklaşıyor.
Herkes birbirine "Fuat Avni" kim? Diye soruyor. 
İşte sorun da burada patlak veriyor.

Bu kadar istihbarat bilgisine ulaşabilen, ülkenin istihbarat başkanından, savcılarına, başbakanından, cumhurbaşkanına kadar aldıkları her kararı bilen birisi(!) kimdir?
Bu soru metafizik inançları yüksek olan BİZ Doğu toplumlarının soracağı bir sorudur.
Oysa sorunun doğrusu "Fuat Avni kimlerdir?" olmalıdır.

Bu kadar derin istihbarati bilgilere bir kişinin ulaşabileceğini düşünmek ancak metafizik astrolojiye inanmak kadar ya da "Fuat Avni"nin bizzat Tayyip Erdoğan'ın kendisi olduğuna inanmak kadar gerçekçi olabilir.

Vakti zamanında ne demişti Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Vural SAVAŞ;
"Ben bir karar alıyordum, daha başbakanın haberi olmadan birilerinin haberi oluyordu..."

Bir kısmı F-tipi olmak üzere 12 Eylül darbesi öncesi şekillenen ve sonrasında Cumhuriyetin neredeyse tüm kurumlarına yerleşen, algıyı yöneterek halkın "gerçek"lerine yön veren bu yapıdır.
İnsanları neye hizmet ettiklerini bilmeden yönlendiren,
STKları ve siyasi örgütleri 'böcek yiyen böcekler' teorisiyle birbirine kırdırtan bu yapıdır.
Abdullah Çatlılar, Alaattin Çakıcılar, Yeşiller, 7 TİPlinin katilleri, Ogün Samastlar vs. hepsi bu yapının unsurları olarak ortaya çıkmış, "milliyetçi" unsurları kaşınarak devlete hizmet ettikleri aldatmacası içerisinde yönlendirilmişler, fiili ve/veya psikolojik tetikçilik yapmışlardır.
Bu yapı sadece devlet organlarında değil, PKKsından DHKPCsine, İBDA-Csinden Hizbullahına kadar pek çok illegal örgütün içerisinde de barınmaktadır.

Bugün "Fuat Avni", toplum psikolojisini yönlendirmeyi çok daha iyi bir kanaldan; Türkiye'nin kullanmakta Dünya 3.sü olduğu sosyal medya üzerinden yapmaktadır.
21. yy da metodlar değişmiştir.
Sosyal medyadaki "bilgi"lere çok hızlı ulaşabilen ve sorgulamadan çok hızlı kabullenen BİZ Anadolu insanını istenen yöne doğru baktırma işi "Fuat Avni"lere düşmüştür.

İşin özü "Fuat Avni" GLADYO'nun tam da kendisidir.
Süper NATO teşkilatlanmasıdır.

Olay kargaya gak dedirtip ağzındaki peyniri almaktan farksızdır.

Yakın geçmiş hızlıca irdelendiğinde görülecektir ki; "Fuat Avni" hesabı büyük bilgilerle gündemi sarsmaktadır.
Birçok olayı önceden bilmesi, istihbarat bilgilerini sızdırmasıyla güvenimizi kazanmıştır.
Tayyip Erdoğan nefreti de O'nda kendimizden bir şeyler bulmamızı sağlamıştır.
Geriye BİZ kargalara gak dedirtmek, ağzımızdaki peyniri almak kalmaktadır.
RTE'nin kaybetme korkusunu, hırslarını felaket senaryolarına çeviren bilgilerle; olacak her şeyin sebebini BİZlere çok daha önceden aşılamaktadır.
Olağanüstü olaylara vereceğimiz refleksler, psikolojik ve duygusal tepkiler çok daha öncesinden şekillendirilmektedir.
Oysa bu coğrafyada hiçbir şey aslında gözüktüğü kadar basit değil ve hiçbir şey tesadüf değildir.
Hiçbir zaman olmamıştır da...
İlk anda aşikar gibi gözüken de hiçbir zaman gerçekle bağdaşmamıştır.
Evinin önünde gazeteci dövenlerin verdikleri ifadelerdeki detaylarla, patlayan bombalar arasında,  gündemin kronolojik şekillendirilmesi açısından bağ vardır.

Sadede bir örnek üzerinden gideyim;
Saddam Hüseyin yıllarca Halepçe katliamını yapmakla suçlanmıştır. Bu olay Irak Kürtlerini ve aşiretlerini, Irak merkezi hükümetinden psikolojik olarak koparmak için hep kullanılmış, başarılı da olmuştur.
Oysa Saddam Hüseyin asılmaya giderken dahi Halepçe Katliamını üstlenmemiş, hep reddetmiş, bunun İsrail'in işi olduğunu iddia etmiştir.
Zira Irak işgali sonrasında da ABD güçleri hiçbir kimyasal silaha ulaşamamıştır.
Peki Saddam, Irak'ın başına nasıl geldi? 
Kimler tarafından desteklendi? 
Ve nasıl götürüldü?
Sonuç olarak bugün Irak nasıl parçalandı ve kan gölüne döndü, dönmeye devam ediyor?

ABD'nin değişmez taktiklerinden birisidir bu; bir lider yarat, sonuna kadar destekle, olağanüstü güçlenmesini sağla, verilen vaatler ve güçlerle kendisini yenilmez sanmasını sağla, bu güç ile kontrol dışı işler yapmasına sebebiyet ver, bununla uluslararası alanda giderek itibarsızlaştır, kendi halkına bir zulmettir bunu uluslararası alanda bin göster, zamanla halkı kutuplaştır, o lideri körü körüne destekleyen ve ondan sonuna kadar nefret eden kutuplar yarat ve son olarak öldürücü darbeyi vur; nefretle yüklü grupları birbirine kırdır, yarattığın lideri alaşağı ederken o ülkeyi de böl-parçala-yönet...
Mısır'da Hüsnü Mübarek'in, Libya'da Kaddafi'nin, Irak'ta Saddam Hüseyin'in, Afganistan'da Taliban rejiminin başına gelen budur.
Onlar da Amerika'yı kendilerine dost-müttefik sanmışlardır.

Saddam Hüseyin'e Detroit kentinin altın anahtarı verilirken.
Tanıdık geliyor değil mi? Tayyip Erdoğan'a da 2004 yılında ABD'de 'Yahudi Üstün Cesaret Ödülü' verilmiş, bu olay Dünya medyasına yansımıştı.

Bugün aynı son Türkiye için planlanmakta, sırtını sonuna kadar ABD'ye yaslayarak bugünlere gelen Tayyiplerin sonu gözükmektedir.
Tayyip Erdoğanlar için misyon tamamlanmış, deliğe süpürülme vakti gelmiştir.
Tayyiplerin anlayamadıkları şey; Amerika'nın asla dostu olmamıştır. Amerika'nın dost görünümlü kuklaları vardır ve kendisine biçilen rol de bundan öte değildir.

İşte "Fuat Avni" bu noktada kritik bir rol üstlenmektedir.
Halkta kutuplaştırma işlemi her ne kadar yapılmışsa da, BİZ Anadolu insanının bağları ve insani yönleri kuvvetlidir.
Az çok okuyan, beşeri kararlar alabilen kesimlerin de kontrol dışına çıkması gerekmektedir.
Bu sebeple "Fuat Avni" kanalıyla yakın geçmişte patlamış ve patlayacak olan tüm bombalar, yaşanacak tüm olağan dışı olaylar, dramlar çoktan sebep sonuç ilişkisi ile bilinçlerimizde adreslenmiştir.

Ankara'da patlayan bombaların, yitip giden canların da sebebi ne PKK, ne gözü dönmüş Tayyip, ne IŞİD ne de başkasıdır.
Tetiği çeken yakında bulunacaktır elbet ancak ipleri tutanlar yine karanlıkta kalacaktır.

Unutmayalım ki BİZ solcular da Uğur Mumcu katledildiğinde, tüm öfkemizi dinci yapılanmalara ve tarikatlara çevirdik.
Devletin tetiği çektirdiğini, en azından buna göz yumduğunu iddia ettik.
Ancak gerçek farklı şekillendi ve işin içinde Alman istihbaratına kadar uzanan daha uluslararası bağlantılar olduğu ortaya çıktı.

Elbette ki tüm bu olayları engelleyemeyen, kimi zaman kısmen göz yuman devletin, hükumetin akan bu kanda sorumluluğu vardır.
Ancak asıl oyun çok başkadır.

İşte bugün de Tayyip Erdoğan nefreti gözümüzü karartmamalıdır.
Gerçekle bağımızı kopartma çabaları, hepimizi topyekün Irak gibi Suriye gibi bir bataklığa sürükler.
Bu savaşın tek galibi okyanus ötesi olur, BİZe yüzümüze sıçramış kardeş kanı kalır.
Ve bunun yitip gitmeyecek yüz yıllık utancı...


Filler tepinir, çimenler ezilir.

23 yorum:

tezek dedi ki...

biz solcular ugur mumcu'nun katilini dinciler sandik demissin. hocam sirf bu cumlen bile senin solcu olmadigini gosteriyor. moda deyimiyle algi operasyonu yapma. Ac biraz oku ozaman ki solculari kimi isin faili olarak dusunuyorlarmis gor.

İbrahim Aksakal dedi ki...

hocam emeğinize sağlık. sayenizde ufkum iki katına çıktı :)

efe dedi ki...

Tezek Bey,

Belli ki tez giden attan seyrek düşmüşsünüz.
Zahmet edip daha faxla araştırınız, okuyunuz.

Şu yazıdan başlamanızı rica ederim; http://journeytoblueness.blogspot.de/2015/06/oyuna-gel-gel-hele-gel-gel.html

Oygar dedi ki...

Çok güldüm ya...

efe dedi ki...

Bu makalemi destekler bir yazı bugün Independent yazarlarından Cockburn tarafından da kaleme alındı;

http://www.independent.co.uk/voices/comment/ankara-bombing-an-attack-designed-to-sow-division-appears-to-have-succeeded-a6690116.html

Unknown dedi ki...

Umarım yazınızı birileri okuyup fikirlerini değiştirir de ülkemiz irak,suriye olmaktan kurtulur.Birilerinin bizi ic savasa sürüklemeye çalıştığı cok belli,kırıp dökerek barışı getiremeyiz önce herkesin birbirine saygılı ve tahammüllü olması gerek..

SıcakHaber dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Bohçacı geldi dedi ki...

independent'taki yazi makalenizi falan desteklemiyor. bu komplo teorilerini one surerek gercek suclulari AKlamak ne kadar da kolay degil mi? hani referans, hani delil? uzaylilar beni kacirdi deyip kafasina folyo huni takanlardan farkiniz olsun biraz.

Kartopu dedi ki...

Halkı birbirine kindar yapan bizzat Tayyip Erdoğan'dır, sırf gündem yaratma sevdasıyla... Camide içki içtiler, başörtülü bacımın üzerine işediler gibi büyük yalanları Amerikalılar söylüyor da biz Tayyip Erdoğan söylüyor mu sanıyoruz. Beni çok güldürdün ya...

KendinDik.Com dedi ki...

Bu yazıyı destekleyici "bilimsel" bir araştırma ihtiyacı arayanlara, Columbia University'de çalışan "bilim insanının" kitabının intro.sunu bir okusun yeter: http://www.amazon.com/The-Kurdish-Spring-Middle-East/dp/1412856809

Adsız dedi ki...

Böyle ağır konuları kaldırabilmek için birikim lazım.Facebook haberleriyle günü anlamaya çalışanlara ağır gelir.Son 150 yıl Osmanlı ve Dünya tarihini okumayanlar günü birlik yaşayanlar,birilerinin ölmüş bedenlerinin arkasından güç alarak şucu-bucu diye kendisini ayrı sınıfa sokanlar , futbol fanatizmi ile Ülke meselelerine yaklaştıklarını sananlar ,Nick name arkasından klavye kahramanlığı yapanlara ağır gelir bu konular.Anlamaya çalışırlarsa tüm ezberleri,inançları bir anda yok olur diye korkarlar.

efe dedi ki...

Konuyla ilgili, yine bu makaleyi destekler en net tespiti New York Times'tan Tim Arango bugünki yazısında yaptı;


"Kederde ve zaferde, Türkler hâlâ bölünmüş"

Medeni Insan dedi ki...

Arkadaslar, Yaziya katilin yada katilmayin hicbir sekilde yapici bir yorum yapilmamis. Lakin sadece elestiri iceren yorumlar yapmak istiyorsaniz (neden diye ilk once kendinize sorun) bunu uslubu da katilmiyorum & katiliyorum dan fazlasi olmasina gerek yok. Efe rumuzlu kisinin emek harcayarak yazdigi ve paylastigi kendi fikirlerine dogru ve medeni yaklasim bicimi, bilmeyenler icin basitce 2 ye ayriliyor...
1) Yazinizin cogunun yada tamaminin dogru oldugunu dusunuyorum, elinize saglik...
2) Yazinizda gercekleri yansittiginizi dusunmuyorum, Lutfen su (...) linkten su bilgileri okuyun yada su soylediginiz dogru oldugunu dusunmuyorum, su (...) bilgime dayanarak... En kisa zamanda daha medeni tartismalar gormek dilegiyle herkese iyi gunler...

galip dedi ki...

ABD olsa olsa ana taşeron olur.Dünyayı şekillendirenler 101 kişi var veya yok.

yapay dedi ki...

uzun zamandır okuduğum en saçma yazıydı. Tayyibi sevelim, bunlar hep ameriganın oyunları. Bildiğim bir park var, kumu falan çok güzel. İsterseniz adres verebilirim. Güzel olur oynaması kumda. Böylece boyunuzu aşan komplo teorileri ile değil boyunuzu aşmayan kum havuzunda sakin sakin oynarsınız.

Adsız dedi ki...

Çok haklı buldum, son ve en net yorum olmuş!Ben bir doğabilimciyim ve bu koca doğa,100 kişinin anlaşılmaz "var olma ve genlerini aktararak devam etme " hastalığı üzerine inanılmaz acılar çekiyor.Doğanın işleyiş ilkelerine bakarak önlerinde 250-300 yılları olduğunu tahmin ediyorum.Çünkü "başlayan her şey mutlaka biter" .

ElectronicPanda dedi ki...

Yazıda geçen bilgiler doğru da yanlış da olabilir, yani bu tip muhabbetler yıllardır döner durur fakat herhangi bir ispat pek yapılamaz. Yalnız benim beğenmediğim kısım sağduyu çağrısı kısmıydı. Kukla olsun olmasın, Türkiye üzerine oyunlar oynanıyor olsun olmasın, yine de tepki gösterilmesi gereken şeylere neden "aman tadımız kaçmasın" tarzında yaklaşalım ki? Fuat Avni kim ya da kimler olursa olsun Türkiye' de olanlar hakkında tek bilgi kaynağımız değil ki. Pek çok kişinin öldüğü bir bombalama eyleminde güvenlik zaafiyetinin olmadığının söylenmesi durumunda buna inanalım mı? Yani yazı öyle bir yazılmış ki Türk milleti sadece fuatavni okuyor , okuduğu anda gaza geliyor gibi.

Ayrıca yazıyı yazan sağcıymış, solcuymuş buna vurgu yapmaya pek de gerek yoktu. Neden bunun birden fazla tekrar edildiğini anlamış değilim. Sol görüşlü biri başka bir tanesini okuduğunda "ha bak bu bizden, kesin haklıdır" mı demeli?

Buna ek olarak, ben bu internet alemindeki insanların abartılarına bir hayli şaşırıyorum. Güç sosyal medyada diyoruz. Fakat gel gelelim bu gün Türkiye' de internet kullanıcısı sayısı toplam nüfusun %50 si kadar ya var, ya yok. Fuat avni' nin takipçi sayısı 2 küsür milyon, hadi bir o kadar da twitter kullanmadan takip eden olsun 4 milyon. Bu sayıları toplam nüfus ile karşılaştırdığında meclise parti bile sokabilecek kadar etmiyor. O yüzden bu tip çağrıların anlamı yok gibi. Yine de emeğe +rep.

efe dedi ki...

Emeğe Repse düşünceye Tangodur.

Adsız dedi ki...

Global güçlerin bizim gibi dikdatoryal sistemle yonetilen ülkelerin başına kuklalarini getirdiği aşikar g.dogumuzda Kürt kökenli bir devlet kurmak istedikleri de bilinen gerçek..Bundan kuskumuz yok ama su varki siz maşayı iktidarda tutun onu kullanani suclayin diyorsunuz hocam unutmayinki maşa denen hainleri yargilamadan itiraf ettirmeden onu tutanlari kullananlari kabullendiremezsiniz..Saddam da masaydi Kaddafi de Mübarek te miadlari doldu kullananlar yeni piyonlar seçti..Sıra bizim hainlerde

kemal dedi ki...

Bir de bu belge var: http://www.biblebelievers.org.au/przion1.htm

efe dedi ki...

Bu yaziyi yayimlamanin uzerinden bir yildan fazla gecmis.
Tum bu surecte, patlamalardan suikastlere, darbe girisimlerinden krizlere kadar bircok olay yasanmis.

Bu yaziya onyargili yaklasan, "kafasina huni gecirip beni uzaylilar kacirdi diyenlerden farkiniz olsun" diyen ya da yaziya "cok gulen" kisilerin tam bir yil sonraki dusuncelerini gercekten merak ediyorum.

"Her sey komplo teorisi" demek, komplo teorilerinin en buyugudur.

Adsız dedi ki...

fuat avni'nin kimliğini bilip gizleyenlerden biri olarak sonunda yazmaya karar verdim. fuatavni akın ipek'e ait gazetelerden birinde meclis muhabirliği yapan bir kadındı. habertürk'ten cnntürk'ten eksik olmayan mehmet altan'ın fuat avni'nin bir kadın olabileceğini söylemiş olması bundandı. daha önce chp gençlik kolları başkanıyla giriştiği düzmece bir kavga olayına adı karışmıştır. bu sahte kavga kendisini basında haber yapmak maksadıyla düzenlenmişti. kemal kılıçdaroğlu'na, didem yılmaz'a, şirin payzın'a, kaçak can dündar'a ve fikret bila'ya yakın bir isimdir. edindiği bilgilerin bir kısmını saydığım isimlere ek olarak nermin yurteri fatih altaylı gibi medya yüzlerinden almaktaydı. bunlar akp'li bakanlardan m.vekillerinden elde ettikleri gizli sırları kendisine iletiyorlardı. o da diğer fetöcülerle bu bilgileri işleyip twitter'dan servis ediyordu. arka planı eşelendiğinde bir hoca efendi'nin geçmiş yıllarda ayağından vurulması olayına kadar uzanacak karanlık balantılara sahiptir bu dişi fuat avni. evet böylece herkes fuatavni kimdir öğrenmiş oldu.

titre dedi ki...

fuat avni habertürkten didem yılmazdır. kendisini yönlendirenler fatih altaylı ve nagehan alçıdır. mit'teki fetöcü kanat uzun süre didem yılmaz'ı fuat avni olarak alevi kimliğinden dolayı kullandi.