8 Mayıs 2008 Perşembe

Hıdrellez 2008

Bahar geldi...
Dediler ki; kutlamak lazım.
Dedim; tamam, yapalım bi güzellik.
Dediler ki; güzellik var Ahırkapı'da. Hıdrellez şenlikleri var. Baharın gelişini kutluyor insanlar.
Dedim ki; harika, gidelim, görelim, eğlenelim, paylaşalım... Bahar da bu demek değil mi?

Pazartesi günü işten çıktıktan sonra, yoğun bir trafiği aşarak gittik Ahırkapıya.Sultanahmetten iniyorduk ki eğlence alanına, sesler çalındı kulağımıza.Tam bir karnaval havası.
İnsanlar rengarenk, tüm sokaklar süslenmiş...
Kemerler, ışıklar, çalgıcılar...
Her köşebaşı ayrı bir ahenk, her yer tıpkı bahar gibi mutlu.
Coşkuyu iliklerinizde hissediyosunuz.İstemeden yüzünüzü kaplayan gülümseme,ruhunuzu da ele geçiriyor ve Hıdrellezin akan coşkusuna kendinizi bırakıveriyorsunuz.Bir an
da tüm kaygılarınız,esaretliğiniz coşku selinin içinde yitip gidiyor.
Davul sesleri yaklaştıkça, klarnetin ahengini kepçe-kulak bir şekilde bekliyorsunuz.
Hani derler ya "anlatılmaz, yaşanır", işte Hıdrellez için söylenecek tek cümle bu sanırım.Çünkü bu kadar farklı kültürden insanın (Şoparı,turisti,romeni,arnavutu... herkes orda), bu coşkuyu paylaşımını anlatacak fazla kelime yok.
Tam bir balkan rüzgarı esiyor sokaklarda.
Baharın gelmesini kutlamak da sanırım doğanın insan ruhundaki en güzel etkisi...
Aklıma "Çakı bulmuş şopar gibi sevinmek" sözü geliyor.Çünkü aynen öyleydim Hıdrellezde :)

Her bir şopar grubunun önüne takılmış dans eden insanları görünce içimi kaplayan çocuksu mutluluğu kelimelerle anlatmak zor.
Dans ederek, tanıdık tanımadık kişilerle sohbetler yaparak ve Doluca şarabımızı yudumlayarak baharın gelişini kutladık paraztesi.
Dilek duvarına bez bağlayıp dilek dilemeyi de unutmadık.Tabii dilek duvarına yazılanları okuyup güldüğümüz de olmadı değil :D










Hıdrellezi yaşadık.Baharın gelişini böyle kutladık.
Ruhumuza bahar geldi...

Hiç yorum yok: