12 Haziran 2008 Perşembe

Benim de bir çift lafım var

Her haberde, her manşette o kız var. Başlık hep aynı "Humeyni'yi seviyorum, Atatürk'ü sevmiyorum".
Ardından da eklemişler "O kız ilticacı çıktı. 2 saatte Kanada vatandaşlığına alındı."
Üzerine söylenecek çok söz var aslında. Uzun uzadıya araştırıp, nokta atışlı sosyolojik analiz yapmak da mümkün. Belki de gerekli ama ben küçük bir matematik yapmak istiyorum, bir çift laf da ben söylemek istiyorum.
"Humeyni’yi seviyorum.
Atatürk’ü sevmiyorum.
Maraş’ta Fransız askerleri Nene Hatun’un başörtüsüne uzandı. Sütçü İmam ilk ateşi açtı, böylelikle Kurtuluş Savaşı başladı. O dönemin sosyolojik yapısını incelerseniz, cephedeki insanlar hep Müslüman... Atatürk olmasaydı, İngilizler olsaydı, haklarım daha geniş olacaktı."

Demiş arkadaşımız(!).

Şimdi arkadaşım;
Nene Hatun'a sorsan Maraş'a hiç gittin mi? Der ki sana Erzurumdan dışarı hiç çıkmadım.
Neden mi? Çünkü Nene Hatun Erzurumlu da ondan.
"Sütçü İmam ilk ateşi açtı..." Sütçü İmam eline silah almasından tam 6 ay öncesinde gazeteci Hasan Tahsin ilk kurşunu İzmir'de sıkmıştı bile. O da aslında sembolik bir yaklaşımdır Kurtuluş Savaşı için. Çünkü ilk kurşun Trakya ve Ege dağlarında çoktan sıkılmıştır.
Ayrıca Maraş'taki mücadele Çakmakçı Said'in, "Gavur oğulları..." diyerek Fransız Lejyonerlerinin üzerine yürümesi ile başlamıştır. Elinde de sıkılı yumruğundan başka bir şey yoktur.

Arkadaşımız(!) bir de eklemiş, dönemin sosyolojik yapısını incelemiş ve demiş ki "...insanlar hep müslüman...".
Osmanlı topraklarındaki gayrimüslim sayısından pek bihaber sanırım. Kaynaklar açık ve net bir şekilde "ŞEHİT" listesini yazıyor ve aralarında Ermeni,Rum,Kürt ve hatta Yahudi bir çok vatandaşın olduğu görülüyor.
Ayrıca, o taptığın İngilizler'in bu savaşı başlattığından da habersiz olman ve "
Atatürk olmasaydı, İngilizler olsaydı, haklarım daha geniş olacaktı." şeklinde saçmalaman için ne desem az.
İngilizler geçmişte, Kuzey Amerika'dan Hindistan'a, günümüzde de Irak'a Afganistan'a kan ve ölümden başka hiçbir şey getirmemişlerdir.
Kurtuluş Savaşı'nda Ermenilerin elinde de Yunanların elinde de İngiliz silahları vardı.
Senin atalarının elinde ise Rus hibesi silahlar vardı. Çanakkale'de verdiğin 200 bin şehidin sebebi yine o çok sevdiğin İngilizlerdi.
Bilmem bilir misin?
Senin özgürlük anlayışın nasıl bunu bilemem ama bil ki bugün çıkıp televizyonlarda bu kadar kolay zırvalayabiliyorsan, Atatürk'ün kurduğu bu özgür ortam sayesinde.

"Atatürk'ün yetkiyi padişahtan alırken yani saraydan alırken laik bir Cumhuriyet kurmak için aldığını düşünmüyorum..."
Belli ki arkadaşımız(!) Nutuk'u hiç okumadığı gibi Vahdettin'in Atatürk ve arkadaşları hakkında ölüm kararını tüm yurda dağıttığından da habersiz. Ne yetkisinden bahsediyorsun?
"...Vahdettin gibi özgürlüğünü ve hayatını milleti içinde tehlikede görebilecek kadar bayağı bir yaratığın,bir dakika dahi olsa bir milletin başında bulunduğunu düşünmek ne üzücüdür..." (Nutuk).

Senin anlayamadığın, bu memlekette herkes doğduğunda (sözüm ona) milliyetçi,Atatürkçü ve müslüman doğuyor.
Bilinmiyor ki hepsi için de çok okumak çok araştırmak gerekiyor ki ne olduğunu iyi anlayasın.Durum böyle olunca herkes milliyetçiliği, Atatürkçülüğü ve müslümanlığı kullanıyor.
Demek ki neymiş benim armut arkadaşım(!), cehalet başa belaymış.

Padişah ilk sarığı çıkartın fes giyin dediğinde, millet ayaklanmış, şeyhülislam "Gavur giysisidir, olmaz." demiş ve sonuçta şeyhülislamın kellesi gitmiş ve herkes fes giymeye başlamıştır. Ama kimse dinden çıkmamıştır. Seneler sonra Atatürk, şapka giymeyi işaret ettiğinde, "fesi çıkartmak gavurluktur." denmiş ama erkek fesi de çıkartmıştır. Bu topraklarda erkeğin dini ile kafasına taktığı arasında bir ilişki olmadığını anlaması 500 yıl sürmüştür.
Kadın için de sanırım bu süreç işlemek zorunda...

"Velev ki siyasi simge, ne olur..." diye düşünüyorsan benim cahil arkadaşım(!).
Söyleyeyim sana ne olur;
Sen armut olursun, armutlara yazık olur...

Hiç yorum yok: