6 Kasım 2007 Salı

Mavi Yürekli Dev: Can YÜCEL

Can YÜCEL...
İsmini her ağzıma aldığımda kabarır yüreğim.

O mavi bir yürek, ulaşılması güç...
Dar omuzları, iri vücuduyla engin bi deniz...
Ağarmış sakallarıyla sanki karlı bir dağ parçası...
O bir insan.Öyle bir insan ki yüreği barış dolu,sevgi dolu yüreği, umut dolu...
Her şeyin susabilir olduğu saatlerde asla susmayan asi bir kurbağa...Kurbağaların en güzeli...
Belkim yedi, belkim sekiz bela...
Hayatta en çok babasını seven bir hergele...

Ben çocukken LeMan dergisinde yazardı Can BABA. Bi keresinde de Metin ÜSTÜNDAĞ, üstadın bir şiirini derginin arka kapağına koymuştu. Bu durum da Can BABA'yı fena bozmuştu. Arayıp "beni derginin götüne koyanın, götüne koyarım" demişti ve o günden sonra şiirleri hep ön sayfada yayınlandı.
Benim gibi Ö lerden çekinerek yazmazdı g.tü... G.te GÖT derdi itinayla. Hatta bir yazısında süleyman demirele GÖT dediği için hakim karşısına bile çıkmıştı. Tutanaklara geçen savunması ise şöyleydi;

bir köyde ateşli bir hasta vardır, kasabaya doktora getirir hastayı köylüler, koca devletin koca doktoruna. doktor hastaya fitil verir ve köye döndükleri gibi hastaya fitili anüsten vermelerini söyler köylülere. köylüler "tamam doktor bey" deyip köye giderler. köydeki herkese sorarlar, en bilgelere bile, ama kimse anüs ne demektir bilemez, bu nedenle bir türlü ilacı da veremezler hastaya. hastanın durumu da gitgide kötüleşmektedir. bunun üzerine köylü, doktora, koca devletin koca doktoruna telefon etmeye karar verir ama kimse buna yanaşmaz. ne cürret değil mi doktoru arayacak bir köylü..durumun vehameti üzerine muhtar aramayı kabul eder. bütün köylü toplanır santrale, muhtar arar, "biz ne yapacağımızı bilemedik doktor bey" der. karşıdan doktor birşeyler söyler. muhtar döner arkasına: "makattan verin dedi doktor" der. yine tüm köye sorarlar, komşu köylere birilerini yollayıp sordururlar, ama makat ne bilen yoktur yine. hasta ise gitti gidecek, ateşler içinde kıvranmaya başlar. ihtiyar meclisi toplanır. son çare, doktorun bir kez daha aranmasına karar verilir. yine kimse aramak istemez doktoru. nihayetinde yine biri kandırılır, telefonun başına geçer, ama bir yandan söylenmektedir: "çok kızacak doktor çok!" diye. sonunda telefonu açar, durumu anlatır, doktor birşeyler söyler yine. telefondaki köylü, yüzü allak bullak, arkasını döner: "ben çok kızacak demiştim size; götüne sokun dedi.

fıkra budur, anlatır bitirir Can YÜCEL ve hakime sorar: ne diyeyim hakim bey bizim köyde göte göt derler...

Sonunda da beraat etmiştir hani :)
Böyle dobradır işte o...
O koca vücudunun içinde mütevazı bir çocuk yatar. Kendisini ifade ederken "Ben bir osuruk ağacıyım, yellendikçe şiirler saçan.." diyecek kadar mütevazı... :)
Bir keresinde de, çok keresinde olduğu gibi içmiş sarhoş olmuştur Can BABA. Arkadaşlarıyla sabaha karşı 5 , 6 sularında, kıbrıs şehitleri caddesini aşındırmaktatadırlar sallana sallana. Birden Can Baba durur ve sırt üstü yere uzanır.Yanındakiler de hemen uzanırlar yere ve üstad gibi gözlerini dikerler göğe.Aralarından biri dayanamayıp sorar; "baba ne görüyorsun bize de söyle..." üstad gözlerini gökyüzünden hiç ayırmadan, kendisinden şairane bir cevap bekleyen arkadaşına şöyle der; "çok sarhoşum ... koyim." işte böyledir üstad. Rakı gibi beyazdır.

Cesaretlidir de,hayata tersten başlamayı hayal edebilecek kadar.
"Tek sevdiği" insanlardan biri de Eşber Yağmurderelidir.
Der ki:"Eşber kör ama renk körü değil.Kızılı hepimizden iyi görür.Eşber kör ama ölmeden önce badem gözlü olanlardan teke tek programında konuşup bi tek de atıp televizyonda, yedi karakolun ipini çekip, cigarasını öfleye öfleye gebze hapishanesini boylayan bir kahraman."
İşte böyledir 12 ağustos 1997 de vücudunu kaybettiğimiz,"Mekanı Datça olsun" diyen üstadın öyküsü.Olmuştur da... Ölüm(!) haberini aldığımda daha 13 yaşındaydım. O güne kadar ailemden birisini kaybetmemiştim. Ve ilk kez o gün kalbimde birisini yitirmenin acısını hissetmiştim.İlk kez anladım ölümün soğukluğunu.O demişti ki:"Ölürsem en çok küfür etmeyi özleyeceğim." Bu sözü aklıma geldi de içimden acı bi küfür de ben salladım şu adaletsiz hayata.

BABA dedim.Can BABA.Mavi Yürekli Dev...
Adı gibi CAN, soyadı gibi YÜCE...Sondaki L yi de ko g.te...

Hiç yorum yok: